Hangi Papatyanın Çayı İçilmez? Kafamıza Takılan O İleri Seviye Sorular
İzmir’de, havanın biraz dağılmaya başladığı bir akşamda, bir arkadaş grubuyla kafede oturduk. Yanımda biri, “Çok stresliyim ya, bir papatya çayı içsem de rahatlasam,” dedi. Hani klasik, her türlü dert için papatya çayı içmenin öne çıktığı o anlardan biriydi. Ama tabii ben, bu tür cümlelerin ardında başka sorular olduğunun farkındaydım. Düşünmeye başladım: Hangi papatyanın çayı içilmez? Hani içtiğimiz o sakinleştirici bitkisel çaylar… Gerçekten hepsi aynı mı? Ya da bir “siyah papatya” falan var mı? Gidip onu içmek felakete yol açabilir mi?
İçsel bir diyalog başlatıyorum: “Abi, çok düşünen biri olmamalısın. O kadar da değil, zaten içerken bile rahatlayacaksın, işte!” Evet, hemen sağduyum devreye girdi, ama bir yandan da “Hangi papatyanın çayı içilmez?” sorusu kafamı kurcalamaya devam etti. Bu yazı da bir şekilde bu derin düşüncelerin meyvesi oldu.
Papatya Çayı İçmek: En Temiz Yoldan Rahatlama
İzmir’de yaşamayı tercih ettiğim için bu şehrin kafa dağıtan ortamına her an muhtacım. “Bir papatya çayı iç, rahatla” gibi bir düşünceyle yola çıktım. Hani bazen birini üzülmüş görürsünüz, “Bir papatya çayı iç, gözlerim gibi olursun” deriz. Ama bir yandan da sorular kafamda dönmeye başladı. Peki ya bu çayı içen birisi, papatyanın cinsini doğru seçmediyse? Hani o çayın içinde bir “gerçek papatya” olmadığını fark ederse? Ve bir soru daha: Hangi papatyanın çayı içilmez?
Mesela, elimdeki pakette yazan “papatya çayı” yazısı ile “çift papatya” yazısı arasında hiç fark var mı? Çift papatya mı daha iyi, yoksa tekli mi? Sorular zihnimi kemiriyor. Ama bir yandan da, “Bunlar çok derin sorular. Sadece papatya çayı içip rahatlasak?” diye düşünüyorum.
Papatya Çayı ve Arkadaşlık İlişkileri
Bir arkadaşım, “Bana papatya çayı al, ya da nane limon,” demişti geçenlerde. İki dakika sonra, yanına gittiğimde, “Bunlar ne ya? Nane limon da ne, hadi papatya çayı tamam ama!” diye bana laf etti. Sanki bir ‘içimlik çay’ seçmek gibi ciddiye almadığım bir şey olmuştu. Ama şimdi, o anki yanlış çay tercihimle bir hata yapmadığımı düşünüyorum. Bazen kafa karışıklığını en iyi şekilde çözebilmek için, basit bir çay da yetiyor.
Şimdi düşününce, papatya çayı gerçekten de en güvenli yoldan giderek “herkesin içebileceği” bir seçenek gibi görünüyor. Ama gerçekten, hangi papatyanın çayı içilmez? Mesela bazıları daha farklı papatya türlerinden de çay yapabilirler, hani o daha az bilinen türler var ya… Bunun içine birkaç ‘yaratıcı’ dokunuş ekleyip felakete yol açabilirler mi?
İç Ses: Neler Oluyor Ya?
Bir yanda “Hangi papatyanın çayı içilmez?” sorusu kafamı kemirirken, diğer yanda işlerin karmaşıklığına dair düşündükçe bir yandan da içimde bir komik durum oluşuyor. Hani bazen iç sesim gelir ya, “Ağlama, ağlama… Çayı iç, rahatla!” diyorum. Ama sonra iç sesim, “Ya ne olur, araştırma yapma, papatya çayı bu kadar zor olamaz,” diye kendimi sakinleştirmeye çalışıyor. Yine de sormadan duramıyorum, “Bu soruyu soran birinin de kesin başına gelmiştir, değil mi? Yanlışlıkla ‘farklı bir’ papatya çayı içen biri olmuştur!”
Kısa Diyalog: Çay Krizi
Geçen gün bir arkadaşım bana çay almaya gitti. “Sana da papatya çayı aldım,” dedi. Gözlerim büyüdü, “Aa, süper, harika!” diye yanıtladım ama bir an aklımda şu soru belirdi: “Gerçekten papatya mı? Hangi papatyanın çayı içilmez, bir kontrol etmek lazım.” Bu düşünce kafama düşerken, arkadaşım soruya başlamadan önce ekledi: “Ama tabii, gerçek papatya olduğunu düşündüm. Ben de çok şaşırdım ama almadım. Biraz daha araştırınca bakarız.”
Evet, bu kadar kafamı kurcalayan sorunun cevabını “gerçekten” bulmam gerekebilecekti. Ama o anda arkadaşımın “ya bakarız” demesi ve ‘papatyanın türü’yle ilgili düşündüğüm her şey, aslında en çok benim içsel karmaşamı yansıttı.
Papatyanın Çayı: Hayatın Kendisinin Yansıması
Sonuçta bir çayın türü, bir anlık kafa karışıklığı yaratabilir. Ama en önemli şey, insanın ruh halini toparlamak ve biraz da kendine vakit ayırmak. Papatya çayı içmek, bir anlamda huzuru ve dinginliği simgeliyor. Fakat bu kadar kolay bir şeyin, bana sorarsanız, “yanlış” bir türü olamaz. Yani, hangi papatyanın çayı içilmez sorusunu sorarken, belki de hayatın içinde yanlış yapma korkusuyla yanıtlar arıyoruz. Sonuçta, hayatın da her zaman yanlışları ve doğruları yok. Bazen sadece ‘çay içip rahatlamak’ gerek.
Bugün, bir çay demlemek kadar basit bir işin, kafada dağılmaya, düşünmeye, kendini anlamaya, hatta mizahi bir şekilde sorgulamaya yol açabileceğini öğrendim. Ne olursa olsun, çayı yudumladığınızda, hayatın belirsizliklerine karşı biraz olsun huzur bulmak önemli. Neyse, hangi papatyanın çayı içilmez sorusunun cevabını aramak bir başka günün konusu… Ben şimdilik çayımı içiyorum, kafamı yormadan.